İnternet Altyapısı Yoksa Gelişim de Yok
Bugün teknoloji çağında yaşıyoruz. Dünyanın dört bir yanında insanlar saniyeler içinde bilgiye erişiyor, işlerini internet üzerinden yürütüyor, eğitimini online platformlarda tamamlıyor. Ancak iş Türkiye’ye geldiğinde hâlâ çok temel bir sorunla boğuşuyoruz: altyapı eksikliği.
Birçok mahallede, hatta büyükşehirlerin göbeğinde bile hâlâ “altyapımız yok” cevabı almak mümkün. 2025 yılında hâlâ bu cümleyi duymak aslında başlı başına trajikomik bir durum. Yeni evler yapılıyor, siteler dolup taşıyor ama internet bağlantısı hâlâ ya yok ya da son derece sınırlı.

Yüksek Fiyat, Düşük Kalite
İnternet sağlayıcıları, ellerinde doğru düzgün altyapı olmamasına rağmen yüksek fiyatlarla paket satmaya devam ediyor. “Sınırsız” adı altında pazarlanan paketler, aslında sınırsız değil. Kullanıcıya verilen hız düşük, kota uygulamaları hâlâ devrede ve fiyatlar Avrupa ortalamasının üzerinde. Yani biz hem gelişmemiş bir altyapının kurbanı oluyoruz hem de bu hizmete dünya standartlarının üzerinde bir ücret ödüyoruz.
Üstelik iş sadece parayla bitmiyor. Kötü hizmete mecbur bırakılıyoruz. Sık sık kopan bağlantılar, hız düşüşleri, arıza kaydına günlerce geri dönüş yapılmaması artık sıradan bir hâl aldı. Bir vatandaş olarak, ücretini ödediğim hizmeti almak en temel hakkım olmalı ama ne yazık ki bu hak çoğu zaman göz ardı ediliyor.
Altyapı Sorunu Gelişimin Önünde Engel
İnternet artık sadece eğlence değil; iş, eğitim, sağlık, hatta devlet hizmetlerine erişim için bile zorunlu bir ihtiyaç. Altyapı eksikliği, yalnızca bireylerin değil ülkenin de gelişimini engelliyor. Uzaktan çalışmak isteyen bir genç, eğitimini çevrim içi sürdüren bir öğrenci, ya da işini e-ticarete taşımak isteyen bir girişimci; kötü internet hizmeti yüzünden geride kalıyor.
Bu sorun sadece bireysel değil, toplumsal bir mesele. Dünyada teknoloji gelişirken biz hâlâ kablolar döşenmediği için internet beklemek zorunda kalıyoruz. Bu sadece sabır sınavı değil, aynı zamanda kayıp bir gelecek demek.
Çözüm Ne?
Çözüm aslında çok net: Şeffaf, erişilebilir ve yaygın altyapı yatırımı. Fiyatlandırmada adalet, hizmette kalite. Rekabetin gerçek anlamda sağlandığı, tüketicinin tercih yapabileceği bir piyasa düzeni. İnternetin artık bir “lüks” değil, temel bir hak olarak görülmesi.
Bugün altyapı yatırımlarına hız verilmezse, yarın çok daha büyük bir uçurumla karşı karşıya kalacağız. Çünkü internet, geleceğin değil; bugünün ekmeği ve suyu.